Şehit polis memuru 51 yaşındaki Faruk Demir, Özel Harekat Daire Başkanlığında eğitim veren, yurt içinde ve yurt dışında bir çok öğrenci yetiştiren bir keskin nişancıydı. 9 aydır Nusaybin'de görev yapıyordu. Ramazan Bayramını ailesiyle geçiren Demir, darbe girişiminin olduğu gece de ailesiyle beraberdi.
Demir, uçakların taciz uçuşlarını duyduklarında daireye görevli olarak çağırıldı. Eşiyle iki kez telefonla görüşen Demir'den bir süre sonra haber alınamadı.
Emekli özel harekat polisi olan eşi Semra Demir, bir yandan olay yerine gitmek isteyen 19 yaşındaki oğlunu evde tutmaya çalışırken, diğer yandan da eşinin bir arkadaşına ulaştı ve bombalandıklarını öğrendi.
Ertesi gün uzun süre eşine ulaşmaya çalıştıklarını anlatan Semra Demir, o anların kendilerine çok uzun geldiğini söyledi.
Özel Harekat Daire Başkanlığından emekli olan, yıllarca eşiyle beraber vatan için birlikte mücadele eden Semra Demir, duygularını şöyle ifade etti:
"Buraya geldiğinde izne ayrılacaktı ama, 'önemli olan burada olman, yanımızda olman' dedim. Kursa başlamıştı, eğiticiydi, keskin nişancıydı. Tatil bizim için lükstü zaten, buna da şükrettik. Kendimizi güvende hissettiğimiz yerde başımıza bunlar geldi, kötü olan buydu. Hala aklımız almıyor, nasıl böyle bir şey olur."
Eşiyle polis okulunda tanıştıklarını, 21 yıldır evli olduklarını anlatan Demir, "O benim iş arkadaşım, hayat arkadaşım, yol arkadaşımdı. Vatana hizmeti çoktu." dedi.
