44 yaşındaki Dursun Acar, darbe girişimi akşamı en son arkadaşı İbrahim Korkmaz ile görüştü. Şehit olmadan önce en son yaptığı telefon görüşmesinde Korkmaz’a “Darbeciler bize roket atıyorlar” diyen Acar’dan bir daha haber alınamadı.
Acar, 15 Temmuz akşamı özel harekatçı meslektaşlarıyla omuz omuza mücadele vererek, FETÖ tarafından atılan bombayla son nefesini verdi. Hayatı boyunca mesleğini büyük bir fedakarlıkla gerekleştiren şehit Acar, Afganistan’daki barış gücünde gönüllü olarak da çalışmıştı.
FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı’na görevinin başında olan 44 yaşındaki 3. Sınıf Emniyet Müdürü Dursun Acar, hainlerin Özel Harekat Daire Başkanlığını hedef alan saldırısında şehit düştü. Dursun Acar’ın eşi Özgül Acar, 15 Temmuz gecesinde 3 yaşındaki kızları Elif Naz ile Gölbaşı’ndaki polis lojmanlarındaydı, nöbetçi müdür olan eşi de görevinin başında. Özgül Acar, evde tatlı bir telaş içindeydi, bavul topluyordu çünkü çünkü 4 yıldır yapamadıkları tatile çıkacaktı Acar ailesi.
Darbe girişimine ilişkin görüntülerin televizyon ekranlarına yansıdığı sıralarda Gölbaşı’na atılan ilk bombayla sarsılan Özgül Acar, hemen eşini aradı. Acar, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Televizyonlardaki o donuk, kimsenin anlam veremediği kareye takıldı gözlerim, ne olduğunu anlamaya çalışırken eşime ulaşmaya çalıştım ama o yoğunluktan açamadı. Biz ne olup bittiğini anlamaya çalışırken ilk patlama meydana geldi, Evimiz patlamanın olduğu noktaya 600 metre uzaklıktaydı. Attıkları bombalar evimizin içerisine düşmüş gibiydi, ilk patlamanın ardından eşimle görüştüm. 'Bu resmen darbe. Hemen kadınları, çocukları topla bodrum katına inin' dedi, öyle de yaptık."
Hayatının en zor saatlerini geçirdiğini aktaran Acar, Özel Harekat Daire Başkanlığına atılan bombanın aslında “yüreklerine düştüğünü” söyledi. Eşinin sürekli şehit olmak istediğini kendilerine anlattığını ifade eden şehit eşi, "Biz bir can kaybettik ama öyle bir can ki giderken bile pek çok canı kurtararak gitmiştir. Yüreğimiz elbette yanıyor, insanız neticede. Arkasında gözü yaşlı çok insan bıraktı, henüz 3 yaşındaki kızı dahil. Acımız elbette büyüktür ama gururumuz acımızdan da büyüktür." sözleriyle duygularını aktardı.
Hayatı boyunca mesleğini büyük bir fedakarlıkla gerekleştiren şehit Acar, Afganistan’daki barış gücünde de gönüllü olarak çalışmıştı.
